![]() Son yıllarda dünyada ve ülkemizde fay hatlarındaki aktivitenin artması, deprem erken uyarı sistemlerine olan ihtiyacı da arttırdı. Elbette bu sistemlerin güvenli ve hızlı bir şekilde çalışması gerekiyor. Bu noktada IoT teknolojilerinin kullanılması hem maliyet hem de hız açısından büyük avantaj sağlıyor. Japonya, ABD gibi ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de depremlerin belirli bir süre önceden haber verilebilmesi için üç Türk mühendisin geliştirdiği uygulamada Robustel’in R2000 Dual serisi kullanıldı. Erken uyarı sistemlerinde fay hatlarının bulunduğu bölgelere yerleştirilen hassas algılayıcılar uydu, telefon, internet gibi kanallar vasıtasıyla birbirleriyle iletişim kuruyor. Bu şekilde depremlerin yeri ve şiddeti önceden tespit edilebiliyor. An itibariyle kapsayıcı biçimde devreye alınması son derece maliyetli olan bu sistem, IoT tabanlı erken uyarı uygulamalarıyla maliyet etkin hale getirilmeye çalışılıyor. Türkiye’de geliştirilen bu son sistem ise; fay hatlarının yakınına konumlandırılan sensörler üzerinden deprem anında ortaya çıkan P ve S dalgalarını algılıyor. P dalgasından, gelecek olan S dalgasının kaç şiddetinde olabileceği analiz ediliyor. Yapılan bu analizle depremin büyüklüğü hesaplanmış oluyor. Depremin büyüklüğü, ayarlanan eşik değerinden büyükse sensörler sistemdeki router'a (R2000 Dual) sinyal gönderiyor ve buradan saniyeler içerisinde telefon uygulamasına sahip tüm kullanıcılara bildirim gidiyor. Bu sistemin, beklenen olası İstanbul depreminde kullanıcılara minimum 16-20 saniyeye kadar öncesinde depremi haber verebileceği belirtiliyor. Dr. Alper Göknar ve ekibinin uygulamalarında kullandığı R2000 Dual serisi, hem çift SIM, hem de çift modül desteği sayesinde iki SIM kartını aynı anda çevrimiçi çalıştırabiliyor. Sunduğu cold ve warm backup özelliği ve 3G/4G, WAN, WLAN bağlantı yedekliliği sayesinde piyasadaki diğer router alternatiflerine göre çok daha güvenilir ve kesintisiz bir haberleşme sağlıyor. Zorlu dış ortam koşullarına dayanıklı, endüstriyel R2000 Dual serisi, 1 saniyenin dahi önemi olduğu deprem erken uyarı sistemleri için güvenilir işletim açısından avantaj sunuyor. İletişimin Devamlılığı İçin Kritik Özellik: Yedeklilik
Deprem erken uyarı sistemlerinde yedeklilik büyük önem arz ediyor. Sistemde kullanılan akıllı cihazların, GSM bağlantısında herhangi bir iletişim kopukluğu yaşanırsa, alternatif kanallardan çalışmaya devam etmesi gerekiyor. Sistemin faydası, tamamen bu bağlantıların sağlığı ve sürekliliğine dayanıyor. Deprem uyarı ve izleme sistemlerinde güvenilir iletişimin hassasiyeti, daha önce de deprem izleme uygulamalarında Robustel router’ların tercih edilmesine neden olmuştu. Geçtiğimiz yıllarda Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü’nün devreye aldığı deprem izleme sistemlerinde de Robustel’in R3000 Lite serisi routerları tercih edilmişti. Kaynak: "Depremi saniyeler önce cep telefonu ile bildirecekler" Posta Gazetesi, 4.2.2020
0 Yorumlar
Her endüstriyel uygulamanın en büyük gündem maddelerinden biri operasyonel verimlilik oluyor. Bu verimliliği en baştan en iyi şekilde sağlamak, uygulamaların önünü açıyor, uzun vadede yatırım getirisini kayda değer ölçüde artırıyor. Operasyonel verimliliği yükseltmek için ise, sistemdeki cihazlar arasındaki bağlantıların güvenilirliği büyük önem taşıyor. Endüstriyel nesnelerin interneti (IIoT) uygulamalarında ağların güvenilirliği, yani sorunsuz haberleşme, temel meselelerden biri. Ağlarda bir aksama meydana geldiğinde herhangi bir kesinti, sistemde planlanmamış duruşlara ve nihayetinde finansal kayba neden oluyor. Bu kayıpların önüne geçebilmek için endüstriyel uygulamalar, ağlarda ancak çok kısıtlı kesintileri hoşgörebiliyor. Bu kısıtlı süreye kesinti toleransı diyebiliriz. IEC 62439 endüstriyel haberleşme ağ standardında belirtildiği üzere, ağlarda kurtarma süresinin kesinti toleransından daha kısa olması gerekiyor. Ağlarda kesintileri en azda tutabilmek için ise, ağları iletim aksaklıklarına karşı koruyan yedeklilik teknolojilerine başvuruluyor. Kabul edilebilir bir kurtarma süresi nedir? Bu sorunun cevabı, genellikle uygulamanın ne olduğuna bağlıdır. Bazı yaşamsal altyapılarda kullanılan sistemler sıfır kesinti süresi gerektirebilirken, endüstriyel olmayan sistemlerde görece daha uzun kesintiler büyük kayıp yaratmayabilir. Endüstriyel uygulamalarda kullanılan yedeklilik teknolojileri sıfır kesinti süresi veya milisaniye düzeyinde kurtarma sürelerini destekler. Bu teknolojileri kullanıcılarla buluştururken göz önünde bulundurulması gereken bir başka unsur ise çözümün “maliyet etkinlik” derecesidir. Çözümlerinde ağ ihtiyaca göre farklı yedeklilik teknolojileri sunan üreticilerden biri Moxa’dır. Sizin ağ ihtiyacınıza en uygun Moxa yedeklilik çözümü ne olabilir? Seçeneklere bir göz atalım. ![]() Sıfır Kesinti Süresi Elektrik santralleri, trafo merkezleri gibi kritik uygulamalarda ağların kurtarma süresi, 10 ms’nin altında olmalıdır. 10 ms içinde kurtarma olmazsa, sistem, operasyonların olumsuz etkilenmesini önlemek için tamamen kesilir. Dolayısıyla ağ kesintisinin her seferinde 10 ms’nin altında kalacağından emin olmak için kullanıcıların sıfır paket kaybı destekleyen bir yedeklilik teknolojisi seçmesi gerekir. Santral ve trafo merkezlerine ek olarak, IIoT’nin ivme kazanmasıyla beraber üretim hatlarının her zaman çalışır halde olması istenen akıllı fabrikalar gibi, sorunsuz veri iletimi gerektiren uygulamalar da yaygınlaşıyor. Sorunsuz veri iletimi elde etmenin en popüler yollarından biri ise, sıfır paket kaybı garantisi veren PRP/HSR yedeklilik teknolojileri. Sıfır kesinti süresi sağlayan yedeklilik teknolojileri kulağa çok güzel gelse de, bu teknolojilerin yüksek maliyeti kullanıcıları çoğu zaman hızlı ağ kurtarma sağlayan teknolojilere itiyor. Karar aşamasında düşünülmesi gereken bir başka önemli unsur da ağın ne kadar büyük olduğu: Alışılmış yedeklilik teknolojileri ağ kesintisinin önüne geçebilecek kurtarma sürelerini yalnızca küçük ölçekli ağlarda sağlayabiliyor. Eğer uygulamanız çok çeşitli hizmetler destekliyorsa, muhtemelen basit ağlardan ziyade karmaşık bir ağ çözümüne ihtiyacınız var demektir. Bu durum ise yedeklilik teknolojisi seçiminizi etkileyecektir. Basit Ağlarda Hızlı Kurtarma (Layer 2 Ağlar) Basit ağlar, akıllı fabrikaların üretim hatları, bir kavşakta yer alan MOBESE sistemi, veya bir limanda malzeme elleçleme (machine-handling) gibi uygulamalarda kullanılır. Bu sistemler genellikle endüstriyel tip uygulamalardır. Moxa’nın küçük ağlara yönelik yedeklilik teknolojileriyle bu ağlarda kesintilerin milisaniyeler içinde giderilmesi kolayca sağlanabilir. Basit ağlarda milisaniye düzeyinde kurtarma sağlayan Moxa teknolojisi, Turbo Ring’dir. Turbo Ring teknolojisi, 250’ye kadar noktada 20 ms ağ kurtarma süresi destekler. Yine Moxa’nın Turbo Chain teknolojisi ise, yedeklilik özelliklerini kaybetmeden ağların genişletilebilmesini sağlar. Kablosuz ağ bağlantılarında yedeklilik için ise AeroLink Protection teknolojisi kullanıcılara sunulmuştur. Böylece kablosuz ağlarda cihaz kesintisi veya sinyallerde parazit ile karşılaşıldığında kritik veri paketleri iletilmeye devam eder. *Not: Gigabit Ethernet’te kurtarma süresi < 50 ms ![]() Karmaşık Ağlarda Hızlı Kurtarma (Layer 3 Ağlar) Karmaşık ağlar, farklı amaçlarla tasarlanmış, ancak birlikte çalışması gereken çok sayıda ağı kapsar. Örneğin raylı sistemlerde kontrol merkezi, istasyonlar ve demiryolu sinyalizasyon sistemi gibi çok sayıda ağ bulunur. Bu ağlarda farklı subnet ve sistemlerin birbiriyle haberleşebilmesi gerekir. Turbo Ring, Turbo Chain ve AeroLink Protection teknolojileri basit ağlarda ağ yedekliliği güvencesi verebilir. Büyük veya çeşitli sistemleri kapsayan karmaşık bir ağ söz konusu olduğunda ise, bu sistemler arasındaki haberleşmenin sorunsuz devamını güvenceye alan, bu ağlara özel tasarlanmış bir yedeklilik çözümüne ihtiyaç duyulur. Moxa, bu alanda kullanıcılara V-ON teknolojisiyle destek olmaktadır. Endüstriyel ağlarda yüksek kullanılabilirlik sağlamada bu yedeklilik teknolojilerinden nasıl yararlanıyoruz? Daha fazla detay için göz atabileceğiniz bazı yazılarımızı paylaşalım:
GSL'nin Türkiye distribütörlüğünü üstlendiği, Ekosinerji'nin IEEE 1588v2 destekli PTP/NTP zaman sunucusu EKOSync 1588, 2020'ye güzel bir haberle giriş yaptı. Ürünün hem standart, hem de IRIG-B destekli EKOSync 1588B modeli, Balıkesir Sanayi Odası tarafından "Yerli Malı" olarak belgelendirildi. Haberleşme ağlarında yer alan cihazlar arasında yüksek hassasiyette zaman senkronizasyonu sağlayan EKOSync 1588, piyasadaki muadillerine kıyasla kolay kullanımı ve maliyet etkinliği ile öne çıkıyor. EKOSync 1588'in nasıl yapılandırıldığını bu videomuzda izleyebilirsiniz:
EKOSync 1588 kullanılan proje referanslarımız hakkında daha fazla bilgi almak ister misiniz? Bize ulaşın.
![]() Tüketiciler için siber güvenlik tehdidi deyince akla, kişisel verilerin ele geçirilmesi veya evlerinin güvenlik kameralarına erişilmesi geliyor. Halbuki en sık karşılaşılan siber saldırılar, IoT cihazlarına gerçekleştiriliyor. Saldırganlar bu yolla geniş çapta hizmet aksatabiliyor, veya bu cihazları ağın daha üst kademelerine erişmede bir kapı gibi kullanabiliyor. IoT cihazlarına yapılan saldırılar sonucu elde edilen ağ erişimi, saldırganların değerli verilere erişerek bunu finansal kazanç veya sabotaj için kullanabilmelerini sağlıyor. Daha yaşamsal altyapı ağlarında ise bu güvenlik ihlali, hayati önem arz edebiliyor. İşletmeler tüm bu risklere karşı ağlarının internete bağlantısını kesmeyi ve ağlarını dünyadan tamamen izole etmeyi (buna “air-gapping” adı da veriliyor) de tercih edebiliyor. Ancak uzmanlar, bu çabanın saldırıları önlemede nafile olduğunu dikkat çekiyor: “Gizleyerek güvene alma” yaklaşımı benimsenen ağlarda erişim ihlali riski artıyor. Bunun en iyi örneği olarak ise Stuxnet saldırısı gösteriliyor: Bu olayda siber saldırganların bir USB bellek kullanarak, yukarıda bahsedilen şekilde izole edilmiş İranlı bir nükleer tesis ağına erişim elde ettiği biliniyor. 2010’da gerçekleştirilen Stuxnet saldırısında İran’ın Natanz santralinde endüstriyel kontrol sistemlerini hedef alan virüsün, 200 binden fazla bilgisayara bulaşarak, sistemdeki 1000’den fazla PLC’nin bozulmasına neden olduğu belirtiliyor. Kamusal altyapılarda milyon dolarlık hasarla sonuçlanan siber saldırı sayısı ve çeşitliliğinin gün geçtikçe arttığını da unutmamak gerekiyor.
Endüstriyel uygulamaların önde gelen 3G/4G router üreticisi Robustel de siber güvenlik önlemlerini almayı son derece kolaylaştıran markalardan. Üretici, bu önlemleri almayı cihaz arayüzüne ilk giriş yaptığınız andan itibaren hatırlatmaya başlıyor. Biz de GSL olarak routerlarınızın siber güvenliği için alabileceğiniz 4 kolay önlemi sizin için bu kılavuzda derledik: Kaynak: Brian Buntz "A Year in Review: 12 IoT Security Considerations" (15 Ağustos 2019) - iotworldtoday.com Stuxnet: Victims Zero (18 Kasım 2014) - kaspersky.com ![]() Robustel, 3G/4G haberleşme sistemlerinin önemli sorunlarına çare sunan bir uygulama (app) geliştirdi: DATA-Guard v2. Tüm Robustel router donanımlarında kullanılabilen bu app, kullanışlı özelliklerle öne çıkıyor:
Smart-Reboot Mevcut ağlarda iletişimin kesilmesi ve router’ın farklı bir ağa bağlantı sağlayamaması sahada sıkça karşılaşılan bir durum. DATA-Guard v2 sayesinde router donanımına “SIM1 SMARTREBOOT” metni içeren bir SMS gönderildiğinde, cihaz en son bilinen uygun ağı SIM’den silerek router’ı yeniden başlatır. Böylece, router bir tarama yaparak otomatik ağ seçimi (Automatic Network Selection) özelliğinin 3GPP tanımına göre yeterli sinyal seviyesine sahip ağ listesinden bir ağ seçecektir. Yalnızca bir SMS göndermek, sahaya ekip ziyaretine ihtiyaç duyup duymamanın belirleyicisi olabilir! Bir SMS mesajı, çok daha maliyetli bir saha ziyaretinden tasarruf etmenizi sağlar. Buna ek olarak dolaşıma açık (roaming) SIM kartlar, özellikle de yurtdışında genellikle IoT uygulamalarında güvenilirliği artırmanın bir yolu olarak öne çıkarılır. Router donanımlarının hangi mevcut ağı tercih edeceğine karar vermesinde kullanılan "Automatic Network Selection" özelliğinde, kullanılabilir ağa karar verirken yalnızca sinyal gücüne bakılır. Bu ise, roaming yapabilen SIM kartlar için bile her zaman veri aktarabilecek bir ağ anlamına gelmeyebilir. Smart Reboot özelliği, Türkiye sınırları dışını da içeren uygulamalarda dolaşıma açık SIM kart sağlayan sanal mobil şebeke operatörleri (MVNO) için de harika bir araç olabilir. Müşterileriniz, dolaşıma açık SIM’in tüm avantajlarından yararlanırken, SIM’i dolaşıma açmanın temel tehlikelerinden birinden de korunmuş olur. ![]() DATA-Guard Koruması DATA-Guard koruması, projenin erken aşamalarında olan, ihtiyaç duyulan veri kullanımı belirsiz veya değişken uygulamaları devreye alacak tüm 3G/4G router kullanıcıları için gerekli bir önlemdir. Bu app, M2M/IoT uygulamalarında gittikçe daha sık karşılaşılan, veri kullanımında beklenmedik paket aşımı maliyetlerinin önüne geçmek için tasarlanmıştır. Bu tarz paket aşımlarıyla teknik bir aksaklık veya beklenmedik bir arıza durumunda karşılaşmak mümkündür. DATA-Guard App’i sayesinde Robustel router kullanıcıları
SMS Yoluyla Veri Bağlantısı Yönetimi
DATA-Guard app’inin ek bir avantajı da, herhangi bir yer ve zamanda ‘SIM1 CONNECT’ ve ‘SIM1 DISCONNECT’ komutlarını kullanarak veri bağlantısını devam ettirme veya kesme imkanı sunmasıdır. Bu, uzaktan yüksek zaman hassasiyetinde veri aktarımının kontrol edilebilmesi gereken uygulamalar için oldukça yararlı olabilir. Ya da, Robustel router’lar periyodik bir hizmet sağlamada kullanılıyorsa, faturanın ödenmemesi durumunda bu özellikten faydalanılabilir. Tüm bunlara ek olarak SMS yoluyla veri bağlantısını yönetebilmek, Public (Gerçek) IP adresli SIM kullanmanın getirdiği riskleri de azaltmaya yardımcı olabilir. Projelerin kavram kanıtlama (proof of concept) aşamaları gibi durumlarda router her zaman kullanımda olmayabilir. Böyle bir zamanda bu özellik sayesinde bağlantı kesilerek, portscanner veya net-scanner’ların neden olabileceği yüksek veri kullanımı da önlenmiş olur. 2G ve 3G ağlar, dünya genelinde sonlanmaya emin adımlarla ilerliyor. Bazı ülkelerde daha hızlı ilerleyen bu süreç, dünya çapında birçok kuruluş ve işletmeyi etkileyecek. Yeni 4G LTE ağlarını devreye alan ağ operatörleri ise, 2G ve 3G’nin sonuna dair önümüze birtakım tarihler getirmeye başladı. 2G/3G ağlarını terk ediş her bölge, ağ veya operatör için aynı koşullara sahip, öngörülebilir bir süreç olmayacağından, birtakım zorlukları da beraberinde getirecek. Örneğin, 2G ağ bağlantısının Avrupa’da 3G’den de uzun ömürlü olması bekleniyor. Halbuki halihazırda ABD, Kanada ve Avustralya’da 2G desteğini sonlandırmış operatörler bulunuyor. Öte yandan 4G’nin hızla yayılması ve 5G’nin bazı ülkelerde kullanılmaya başlanmış olması, operatörlerin dikkatini çoktandır GPRS ve UMTS’den, yeni teknolojiler için kullanılabilir frekanslar açmaya yöneltiyor. Türkiye'de 2G/3G ağlarının kaldırılmasına dair son resmi açıklama ise, Nisan 2016’da 4,5G’nin (LTE Advanced) tanıtımında, o zamanki BTK Başkanı Ömer Fatih Sayan tarafından yapılmıştı. Sayan, 2G’nin 2026’da, 3G’nin ise 2029 yılında kaldırılacağını belirtmişti. 2G’nin gün batımı için Türkiye’deki operatörlere baktığımız zaman ise, 1998 yılında ihalesi yapılan ve 25 yıllık verilen 2G’nin imtiyaz sözleşmesinin Turkcell ve Vodafone için 2023 yılında, Avea ve Türk Telekom için ise 2026’da biteceğini görüyoruz.
GSMA 2025 yılına kadar Türkiye’nin de 5G teknolojisine geçiş yapmış olacağını, bu süre zarfında 3G kullanımının biteceğini, 5G kullanım oranının ise %13’lere varacağını öngörüyor. Ticari ve endüstriyel uygulamalarda 5G’nin yaygın biçimde kullanılmaya başlaması 5 ila 10 yıl alacağından, 2G/3G destekli ağlarımızı 5G çağında da desteklenmeye devam edeceğini bildiğimiz 4G LTE'ye nasıl geçireceğimizi düşünmenin şimdi tam zamanı. Daha detaylı bilgi için tıklayın. Modüler ve Endüstriyel Bilgisayar Terminalleri Üreticisi Tipro, GSL Güvencesiyle Türkiye'de!14/5/2019 Zorlu mekanik ve kimyasal ortamlara sahip uygulamalara özel dokunmatik bilgisayarlar ve bu bilgisayarlarla birleştirilebilen modüller üreten Tipro, GSL'nin üstün kalitede hizmet prensibiyle Türkiye'de kullanıcılara sunuluyor.
GSL'nin 2018'de tedarikçiliğine başladığı Tipro'nun BeFREE serisi bilgisayarları ve FREE/FREE+ modülleri, raylı sistemler, hava trafik kontrolü, güvenlik, sağlık, fabrika otomasyonu gibi kritik uygulamaların dispatch (telsiz) sistemlerinin yanı sıra, büyük mağazalar, restoranlar, oteller ve otoparklar gibi alanlarda da kullanıma uygun seçenekler içeriyor. Her türlü uygulamaların ihtiyacına cevap verebilme amacıyla tasarlanmış dokunmatik bilgisayarlar ile interkomdan kart okuyucuya çok çeşitli işlevlere sahip modüller, istenen kombinasyonlarda bir araya getirilerek kullanılabiliyor. Tipro'nun güçlü tasarım ekibi ve üretim kapasitesi sayesinde, mevcut modüller ihtiyaca cevap veremediği takdirde kullanıcılar uygulama ihtiyaçlarına özel üretim de tercih edebiliyor. Tipro'nun interkom entegreli dokunmatik bilgisayarlar, programlanabilir klavyeler, sesli iletişim modülleri gibi endüstriyel ve kullanışlı ürün yelpazesini incelemek, Tipro hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayın. Türkiye’de akıllı şebekelerde kullanımı gittikçe yaygınlaşan Kyland’ın endüstriyel haberleşme donanımları, markayı enerji sektöründe dünyanın üçüncü ve Çin’in en büyük tedarikçisi konumuna getirdi. Son 15 senede 200 binden fazla Kyland marka akıllı cihaz, dünyanın dört bir yanında akıllı şebeke ve enerji santrallerine kuruldu. Türkiye’de ise Kyland Ethernet anahtarları çok sayıda elektrik dağıtım sistemi ve enerji santrallerinde kullanılıyor. Bunlardan biri de geçtiğimiz yıl Manisa, Alaşehir’de devreye alınan Baklacı Jeotermal Enerji Santrali oldu. Santralin haberleşme sisteminde GSL’nin zaman senkronizasyonu ve yedekli fiber ağ çözümlerine de yer verildi. Trafo merkezleri ve akıllı şebeke teknolojilerinde inovasyona öncülük eden markalardan biri olan Kyland, dünyada akıllı trafo merkezlerine özel yazılım tabanlı koruma teknolojisi getiren ilk firma olma özelliğine sahip. Bunun yanı sıra sunduğu çözümlerde ağ ve kontrol teknolojilerini etkili biçimde entegre ederek enerji kullanımı, donanım için gerekli alan ve toplam maliyetlerde devrim niteliğinde tasarruf sağladı. Kyland’ın enerji sektöründe en yaygın kullanılan Ethernet anahtarlarını incelemek için tıklayın: Kyland, temiz enerji kaynakları için bulut tabanlı bir platforma da sahip: eOpenCloud isimli platform ile temiz enerji santralleri verimli biçimde yönetilebiliyor, bu enerji sistemlerinin işletim maliyetleri düşürülebiliyor. İnovatif çalışmaları bununla da kalmayan Kyland, yapay zeka teknolojisi ile kullanılabilen uç bilişim nodları ve nöral ağ platformları oluşturarak, akıllı şebekelerde yapay zeka kullanımının da önünü açmış oldu.
Kyland’ın 5 yıl garantili endüstriyel Ethernet anahtar portföyünü incelemek için tıklayabilir, hemen teklif almak için bizimle irtibat kurabilirsiniz. IoT uygulamaları, bulut teknolojileri ve kablosuz haberleşme alanında önemli çözümler sunan donanım üreticisi Robustel, dünya çapında 120'den fazla ülkede hizmet veren distribütörlerini 4 – 8 Mart’ta Barcelona’da bir araya getirdi. "Cihazlar ile bulut arasında bağlanabilirlik" temasıyla gerçekleştirilen toplantıya Microsoft, LoRa Alliance ve mobil operatörlerden de konuşmacılar katılım gösterdi. Toplantıda uç bilişim, IoT eğilimleri, LoRa'da son gelişmeler ve bulut çözümleri en çok konuşulan konular oldu.
Distribütörleri buluşturan etkinlikte, performanslarıyla öne çıkan partnerler de ödül aldı. GSL de 2018'deki dijital pazarlama faaliyetleriyle "En İyi Dijital Pazarlama" ödülünün sahibi oldu. Etkinlikte konuşma yapan GSL Pazarlama Müdürü Damla Güneş'in sektöre özel sunduğu dijital pazarlama çerçevesi, Robustel distribütörlerinden yoğun ilgi gördü. Robustel'in uzun soluklu partnerlerinden biri olan GSL'ye 7 yıllık verimli çözüm ortaklığı için de ayrıca teşekkür edildi.
Geçtiğimiz yıl devreye alınan akıllı fabrikasını da katılımcılara tanıtan Robustel, etkinlikte bulut üzerinden akıllı cihaz yönetimi ile IoT uygulamalarına yönelik yeni yazılım çözümlerini katılımcılara sundu. Robustel'in sunduğu çözümler, firmanın sağlam router donanımlarının yanı sıra yazılım geliştirme konusunda da yetkinliğini ortaya koydu.
Zirvede LoRa Alliance temsilcisi Jonathan Pearce, LoRaWAN’ın 2015'ten bu yana geldiği noktayı değerlendirirken, özellikle akıllı şehir uygulamalarında LoRa teknolojisinin sunduğu fırsatların altını çizdi. 2019 itibariyle uçtan buluta yazılım ve donanım destekli tam akıllı asansör çözümü, kolay MOBESE sistemleri sağlayan PD port destekli router, otobüslerde bilgi ve eğlence sistemlerine yönelik WiFi, yeni endüstriyel PC ve IoT edge gateway gibi birçok çözüm, Robustel donanım ve yazılımlarıyla bilişim sektörünün kullanımına sunuluyor. Robustel'in bulut platformu tarafında ThingWorx ve Cumulocity'e uyumlu sayısız App'i, bu platformları kullananlara hazır yazılım çözümleri sağlıyor. “Future Industrial Technologies” Fuarı, bir diğer adıyla FIT 2019, 21-24 Şubat’ta Fuar İzmir’de gerçekleştirildi. GSL Mühendislik de ilk kez fuar katılımcıları arasında yer aldı. Salon A, G-160 no’lu GSL standı, fuar kampanyası, ilgi çeken demoları, endüstrinin her alanında iletişim ihtiyaçlarına hitap edebilen ürünlerle yoğun ilgi gördü. Fuar boyunca %20 indirim uygulanan AWK-1137C, GSL standında özellikle ilgi gören ürünler arasındaydı. GSL’nin fuar kampanyası, özellikle fabrika otomasyonunda AGV ve AS-RS gibi hareketli makine çözümleri kullanan ziyaretçiler için dikkat çekiciydi. Fuarda ilgi gören demolardan biri de, daha önce “Microsoft Azure'a Entegre IIoT Gateway Çözümü” videomuzda tanıttığımız, saha ile bulut entegrasyonu demomuzdu. Bu çözüm, endüstriyel uygulamalarda sahadan toplanan verileri buluta nasıl taşıyabileceğinizi, sahadaki durumu bulut üzerinden nasıl denetleyebileceğinizi gösteriyor. GSL, FIT fuarındaki standında en büyük yeri, ilk kez 2003’te Türkiye’ye getirdiği ve bu tarihten bu yana Türkiye distribütörlüğünü sürdürdüğü Moxa’ya ayırdı. Ziyaretçiler Moxa’nın Ethernet anahtarlarından protokol dönüştürücü ve seri/USB/Ethernet/fiber çeviricilerine birçok ürünü GSL standında inceleme imkanı buldular. Bunun yanı sıra Türkiye’nin dört bir yanında enerji, su dağıtım, petrol ve doğal gaz gibi yaşamsal altyapılarda kullanılan Robustel router’lar da stantta kendisine büyük yer bulan bir ürün grubuydu. GSL, Robustel’in bulut VPN yazılımıyla birbirinden uzak sahalardaki router’ları denetleme çözümünü de bir demoyla tanıttı. Stantta sunulan demolardan bir diğeri ise Kyland Ethernet anahtarlarıyla oluşturulan yedekli ağ bağlantısı idi. GSL, endüstriyel iletişime yönelik donanım çözümlerinin yanı sıra, geçtiğimiz yıl itibariyle başlattığı endüstriyel network eğitimlerini de fuar ziyaretçilerine tanıttı. Buna ek olarak fuar kapsamında gerçekleştirilen oturumlardan birinde GSL Pazarlama Müdürü Damla Güneş, “Endüstride Kadın Çalışanların Görünürlük Savaşı” başlıklı konuşmasında, sektör için kaçırılmaması gereken bir fırsat olan ve her yıl sayısı artan nitelikli kadın iş gücüne dikkat çekti. Özellikle Ege Bölgesi’nden firmaların yoğun ilgi gösterdiği FIT Fuarı, bu yıl ikinci kez gerçekleştirildi. Bölge dışından da katılım gösterilen fuar, önümüzdeki senelerde de yeni endüstriyel teknolojileri tanıtmaya devam edecek.
|
Arşivler
Şubat 2021
Kategoriler
Tümü
|